Samos, oldukça büyük bir ada. Sakin yapısı, yemekleri, havası, denizi, doğası ve tarihi yapılarıyla görülmesi gereken pek çok yeri var. Bu kadar büyük bir adayı aç karnına gezmek istemeyebilirsiniz. O zaman sizi Samos Yeme İçme Rehberi‘ne davet ediyorum.
Burada bahsedeceğim tüm bölgeleri Google Haritalar’da görmek ve kaydetmek için aşağıdaki haritayı kullanabilirsiniz.
1. Vathy
Adanın merkezi olan Vathy; Samos’un kuzey doğusunda yer alıyor ve en kalabalık bölgesi. Büyük limanın bulunduğu bölge, adaya gelenlerin ilk ayak bastığı yer. Limandan çıktığınızda kordon boyunca, restoranlar, kafeler, barlar ve çeşitli dükkanlar var. Geceleri ışıl ışıl olan kordon boyunca yürümek, küçük tavernalarda, barlarda oturup bir şeyler yemek içmek oldukça keyifli. Tepelere doğru uzanan Vathy’nin yüksek kesimlerindeki ara sokaklarına mutlaka gidip, Rum evleri arasında gezip fotoğraf çekilmelisiniz.
Adanın kuzey tarafındaki bölgelere ve plajlara daha rahat ulaşmak için Vathy’de konaklamayı tercih edebilirsiniz. Benim subjektif önerim; bu ada deniz kum güneş üçgeninde rahat bir yaz tatili için tercih edileceğinden, en az 5 gün kalıp bir kısmında kuzeydeki bölgelerden birinde, diğer kısmında da güneydeki bölgelerden birinde konaklamanız. Eğer Vathy’de konaklayacaksanız, Mirini Otel’i tavsiye ederim. Merkeze oldukça yakın bu otel aynı zamanda Gagou plajının da hemen yanında bulunuyor. Dalgaların sesi ile uyuyup kuş ve su sesleriyle uyanmak istiyorsanız tercih edebilirsiniz.
2. Pythagorion
Pythagorion, ünlü matematikçi ve filozof Pisagor’un doğduğu ve yaşadığı yer. Adanın güneydoğusunda bulunan bölge tam bir yazlık Yunan kasabası. Samos’un en popüler yerlerinden biri olan Pythagorion’da konaklamak için pek çok otel ve pansiyon mevcut. Aynı zamanda uzun kumlu plajı ve dalgasız sığ sularıyla adanın en gözde plajlarından olan Psili Ammos buraya çok yakın. Bölgenin merkezindeki sahilde ufak teknelerin, kayıkların yanaştığı liman ve kordon boyunca uzanan hepsi birbirine benzeyen tavernalar var. Üç aşağı beş yukarı hepsi aynı o yüzden ya googledaki yorumlara ya da gözünüze güvenerek bir tanesini seçebilirsiniz. Ambrosia Tavern veya Elia Restaurant aklınızda bulunsun.
(a²+b²=c²)
Pythagorion’a çok yakın bir mesafede bulunan Hera Tapınağı’ndan bahsetmezsem olmaz. Yunan mitolojisine göre, Zeus’un karısı ve aynı zamanda kardeşi olan tanrıça Hera, Samos’ta doğmuş. Adanın güney kıyılarına yakın bir yerde bulunan tapınağın (daha doğrusu kalıntılarının) 115 sütunundan sadece bir sütun ayakta kalmış. Efes Artemis Tapınağı’ndan sonra döneminin ikinci büyük iyon tapınağı burası. Halikarnasoslu ünlü tarihçi Herodot, Hera Tapınağı’nı, o dönemde Yunanistan’ın en büyük ve en etkileyici tapınağı olarak tanımlamış. Deniz tatiline, biraz da kültür ve tarih sıkıştırayım diyenler mutlaka görmeli.
3. Kokkari
Adanın kuzeyinde küçük bir yerleşim yeri olan bu bölgede, adanın en güzel plajlarından Tsamadou ve Lemonakia ile denizin dibinde kumsalda bulunan en güzel restoranlarından biri Meltemi bulunuyor.
Kokkari, Pyyhagorion’dan sonra adanın en turistik merkezi, son derece sempatik ve güzel bir yer. Restoranların bulunduğu merkezden denize girebilir veya çok yakın olan Tsamadou ve Lemonakia plajlarını tercih edebilirsiniz. Merkezin denizi bazı zamanlarda oldukça dalgalı olabiliyor. Yeme içme sorunu yok, sınırsız seçenek var. Akşam saatlerinde yemek için buradaki restoranları tercih ederseniz, dağların arkasından güzel bir gün batımı yakalayabilirsiniz.
4. Manolates
Manolates, dağın tepesindeki yamaçlara kurulmuş bir Yunan köyü. Buraya ulaşmak için aşırı dar, oldukça dik ve keskin virajlı yollardan geçmeniz gerekiyor. Manolates’e ulaşmayı başaranları harika manzaralar ve şirin bir köy bekliyor.
Bir şeyler içmek veya atıştırmak istiyorsanız size Loukas Taverna’yı tavsiye ederim. Esrarengiz bir şekilde alakasız yerlerde gözünüze çarpan tabelalarını takip edin, bu sayede hem köyün tepelerini de dolaşmış olacaksınız hem de sonunda orman ve deniz manzaralı Loukas’a ulaşacaksınız.
5. Karlovasi
Karlovasi, adanın kuzey batısında yer alıyor ve Vathi’den sonra ikinci gelişmiş bölgesi. Bolca kafe, restoran ve bar bulabilirsiniz. Burası da Vathi gibi ada görünümünden bir tık uzak, şehir gibi. Dolayısıyla deniz turizmine gelenler ve vakti kısıtlı olanlar Karlovasi’nin merkezine uğramadan direkt olarak Potami Plajına ve Potami Şelalesine gidebilirler. Zaman sıkıntısı olmayanlar çok da büyük olmayan merkezde ufak bir tur atabilirler. Şelalede ve plajda bir numara yok benden söylemesi 😉
